Pelvik Gevşetme Egzersizi Nedir, Ne zaman yapılır, Nasıl Yapılır?
Gönderilme zamanı: 08.11.2023 - 20:16
Merhabalar,
Pelvik egzersiz konusu neredeyse forumun var oluşundan beri konuşulan, tartışılan, hatta antibiyoterapi yerine bile gösterilen bir mesele. Bu konuya kendi tecrübelerim ışığında açıklık getirme kanaatindeydim.
Türkiye’nin en iyisi bu konuda Yasemin İrkilata olarak gösteriliyor ki bana göre de öyle. Kendisinden 10 seans üstü Pelvik terapi almış biri olarak söylüyorum.
Yine Ümit Erkut öğrencilerinden adından sıkça söz ettiğimiz Tekin Özdemir hoca bu konuda iyidir.
İkisini ayıran temel fark elbette Yasemin hocanın biofeedback kullanması diyebiliriz.
Nedir bu biofeedback?
Esasen ne yeni bir icat ne yeni bir buluş ne de farklı bir sistemdir. Bir prob vasıtasıyla makatınıza tıpkı bir çubuk gibi takılır. Takılan çubuk kasların gerginliğini ölçer ve sizlere bu kasları kasmamayı öğretmek adına bir takım oyun tadında egzersizler uygulatır. Dolayısıyla hem hangi durumlarda kaslar kasılıyor, hangi durumlarda gevşiyor farkında olursunuz. Gün içerisinde veya egzersizler sırasında farkındalık amaçlanır.
Tabiri caizse, Pelvik egzersizler yalnız gevşemeyle sınırlı olmayıp aynı zamanda güçlendirme, sıkılaştırma olarakta mevcuttur. Ancak biz prostatit veya KPAS(Kronik Pelvik Ağrı Sendromu) hastaları genellikle bu kasların kasılı kalması, travmaya girmesinden muzdariptir.
Neden bu kaslar travmaya girer?
Arkadaşlar hikayenizde ciddi bir düşme, uzun süreli bisiklet veya motorlu sporlar, bıçaklı-silahlı yaralanma, cerrahi invazif bir girişim yoksa bu kaslar enfeksiyon / inflamasyon kaynaklı kasılır. Dolayısıyla bir problemin çözümü en temelinde kök nedenin bulunmasıyla başlar. Kaslarınızı kasan nedir? Bu sorunun cevabı önemli olan.
Neler olabilir?
- Enfeksiyonel durum ( Genellikle şiddetli yanma, bulanık idrar, idrar yanması, prostat bölgesinde şişlik-dolgunluk-yara hissi güncel veya geçmiş hikayesi)
Patojeni CYBH olanlar zaten tedavi bellidir, ilgili patojene tedaviyi alır sonrasında inflamasyon süreci - Pelvik fizyoterapi ile süreci yönetir.
Flora bakterileri çıkan arkadaşlar, sorununuz hem flora bakterileri hem değil. Şöyle ki, normal şartlarda bilinen ve tıpta söylenen flora bakterileri enfeksiyon yapmaz. Hem doğru, hem yanlış. Prostat bezinize vermiş olduğunuz bir hasar(sık mastürbasyon, idrar tutma kaynaklı reflü, herhangi bir travma) sonrası oluşan yara, irritasyon bu kez flora bakterilerin konağı haline gelir. Dolayısıyla Enfeksiyonel bir belirteç var ise ilk ve tek yol antibiyoterapidir. Duyarlı antibiyotikleri alırsınız, lökositi sabitlersiniz. Hem psikolojiniz rahatlar o kağıtta lökosit nadir yazısını görünce hem organ iyileşme sürecine geçer.
Özetle antibiyoterapi her tedavinin ana basamağıdır. Flora bakterisini yenersiniz, öldürürsünüz veya öldüremezsiniz artık orası hayat ve size bağlı. Kontrol altına her şekilde alırsınız, semptomları minimuma çekersiniz bu garanti.
Sonrasında adı geçen takviyelerle bir süreç yürütürsünüz, uzun dönemlik faydası olur veya umarım ki tamamen kurtulursunuz.
- Psikolojik bir takım problemler ( OKB, Anksiyete, Panik Atak, Uyku apnesi vs. ) bu tarz durumlar istemsiz şekilde Pelvik kaslarınızı kasmanızı sağlar. Farkına varmazsınız, vücudun bir yanıtıdır. Burada kasılan kaslar sırasıyla makat, bağırsaklar, mide, sindirim her şeyi etkiler. Hoş geldin kabızlık, hoş geldin fissür, hemoroid, ibs.
- Uzun oturma / Hareketsiz yaşam alışkanlıkları: Ofis çalışanları, uzun yol şoförleri.
Not: Prostatit kaynağı kesin olarak zaten bulunmamıştır. Forumun örneklemi ve benim tecrübelerim yukarıdaki gibi.
1- Enfeksiyonel süreçte üzerinize düşeni yaptınız
- Kültür / Lökosit / PCR test metotları
- Duyarlı / Ampirik / Anti-inflamatuvar tedavi.
Ardından gelecek olan tüm lökosit kontrol, kültür kontrol testleri sizin için artıdır. Kontrolün kötüsü olmaz( Kadir abi )
2- Semptomlar büyük oranda hafifledi veya devam ediyor ancak şiddetli bir yanmanız yok.
Kalan semptomlarınız:
- Peniste çekilme
- Erektil Disfonksiyon
- Erken boşalma
- Makat - Makat çevresi ağrı.
- Penis - testis - testis çevresi ağrı.
- Batma hissi
- İdrar tam boşaltamama hissi
- Kesik / Çatallı idrar
- Peniste hissizlik / Soğukluk
Temeli Enfeksiyonel biobelirteçler için uygun tedavi alındıysa inflamasyonun devamlılığıdır.
(Bknz: viewtopic.php?p=128667#p128667 )
3- İnflamatuvar sürecin gerileyip doku onarımı evresi:
Semptomların çoğu artık kalmamıştır. Nadiren gelip giden, veya orta şiddette ereksiyon veya idrar problemleri - Pelvik kaslarda nahoş gerginlik / batma ve idrar debi şikayetleri. Devam eden kabızlık veya ibs problemleri.
Bu süreçte bağışıklık sistemine yüklenmelisiniz. Takviyelere devam etmeli ve bağışıklık için ne gerekiyorsa yapmalısınız.
Yakın zamanda yine kullandığım ve devam ettiğim Allicin Max bu konuda gerçekten halsizlik, yorgunluk, kırgınlık ve bağışıklığa bulunmaz bir nimet. Ek olarak tabi Kadir abimin bilgileri doğrultusunda ve kaynaklarda yazanlar doğrultusunda bakteri, virüs, parazite karşı son derece kanıtlanmış ölçüde etkili.
Son olarak doku onarımı için işe yaramış olan ve esasen tırnak / saç takviyesi olan dertli arkadaşın kullandığı Cececap. Son evrede yaranın üstünü kapatmanızda içeriğinde kollajen ve hyulorunic asit ile katkı sağlıyor. Bu süreçte Pelvik gevşetmelerde yapılırsa sonuç mükemmel olacaktır.
Pelvik gevşetme egzersizleri;
Bana göre en başarılı program Mike’ın egzersizleri. DCT4Health üyeliği olan biri olarak söylüyorum. Burdan birçok arkadaşla da üyeliğimi paylaşmıştım. Linkini paylaşacağım egzersizler tek videoda en etkili, efektif egzersizler. İmkanı olan sabah akşam yapsın. Tabi step by step tüm adımları tamamlayıp bu noktaya geldikten sonra (!)
https://youtu.be/J6tueuGlo1Q
Açıklama:
Prostatit tedavisi de güç, yönetmesi de güç bir hastalıktır. Ne büyük şanstır ki Kadir abi zamanında bu yolda yürümüş ve bizlere bilgilerini sunmuştur, sunmaktadır. Öğrendiğim ve edindiğim tecrübe ve bilgilerde kendisinin emeği büyüktür. Yukarıda yazdığım hiçbir şey kesin ifadelerle belirtilse de bu hastalık özelinde bir kesinlik belirtmez. Tamamı edindiğim bilgi ve tecrübelerdir. Ben bu hastalık hakkında bir şey bilmiyorum, biliyorum diyen yalan söyler.
Tecrübesi vardır, sana tutar bir diğerine tutmaz.
Ben faydalı olmak adına dilim döndüğünce konuyu özetlemeye çalıştım. Antibiyoterapi, anti inflamatuvar tedavi ile fizik tedavi hiçbir zaman kıyaslanacak kulvarlar değildir.
Kök neden neyse ve siz bu hastalığın hangi aşamasındaysanız ona göre ilerlersiniz. Enfeksiyon vücutta varken, bez cayır cayır yanarken burada Pelvik egzersiz şöyle böyle diyene itibar etmeyin.
Pelvik egzersiz önemli, gerekli. Ancak yerine ve amacına uygun şekilde kullanıldıkça sizi bir adım ileri taşır. Ana tedaviler yerine lütfen lütfen lütfen koymayın. Geçmişinde 800 torba ilaç kullanıp 3 seans fizyo alıp iyi olunca her şey boş fizyo al coş edalarına kanmayın.
Paranızı, vaktinizi, psikolojinizi ve beslenmesinizi doğru yönetin, yönetelim.
Herkese acil şifalar, hastalığın bu zorlayıcı şartlarına rağmen peygamber sabrına sahip olmalarını diliyorum.
Pelvik egzersiz konusu neredeyse forumun var oluşundan beri konuşulan, tartışılan, hatta antibiyoterapi yerine bile gösterilen bir mesele. Bu konuya kendi tecrübelerim ışığında açıklık getirme kanaatindeydim.
Türkiye’nin en iyisi bu konuda Yasemin İrkilata olarak gösteriliyor ki bana göre de öyle. Kendisinden 10 seans üstü Pelvik terapi almış biri olarak söylüyorum.
Yine Ümit Erkut öğrencilerinden adından sıkça söz ettiğimiz Tekin Özdemir hoca bu konuda iyidir.
İkisini ayıran temel fark elbette Yasemin hocanın biofeedback kullanması diyebiliriz.
Nedir bu biofeedback?
Esasen ne yeni bir icat ne yeni bir buluş ne de farklı bir sistemdir. Bir prob vasıtasıyla makatınıza tıpkı bir çubuk gibi takılır. Takılan çubuk kasların gerginliğini ölçer ve sizlere bu kasları kasmamayı öğretmek adına bir takım oyun tadında egzersizler uygulatır. Dolayısıyla hem hangi durumlarda kaslar kasılıyor, hangi durumlarda gevşiyor farkında olursunuz. Gün içerisinde veya egzersizler sırasında farkındalık amaçlanır.
Tabiri caizse, Pelvik egzersizler yalnız gevşemeyle sınırlı olmayıp aynı zamanda güçlendirme, sıkılaştırma olarakta mevcuttur. Ancak biz prostatit veya KPAS(Kronik Pelvik Ağrı Sendromu) hastaları genellikle bu kasların kasılı kalması, travmaya girmesinden muzdariptir.
Neden bu kaslar travmaya girer?
Arkadaşlar hikayenizde ciddi bir düşme, uzun süreli bisiklet veya motorlu sporlar, bıçaklı-silahlı yaralanma, cerrahi invazif bir girişim yoksa bu kaslar enfeksiyon / inflamasyon kaynaklı kasılır. Dolayısıyla bir problemin çözümü en temelinde kök nedenin bulunmasıyla başlar. Kaslarınızı kasan nedir? Bu sorunun cevabı önemli olan.
Neler olabilir?
- Enfeksiyonel durum ( Genellikle şiddetli yanma, bulanık idrar, idrar yanması, prostat bölgesinde şişlik-dolgunluk-yara hissi güncel veya geçmiş hikayesi)
Patojeni CYBH olanlar zaten tedavi bellidir, ilgili patojene tedaviyi alır sonrasında inflamasyon süreci - Pelvik fizyoterapi ile süreci yönetir.
Flora bakterileri çıkan arkadaşlar, sorununuz hem flora bakterileri hem değil. Şöyle ki, normal şartlarda bilinen ve tıpta söylenen flora bakterileri enfeksiyon yapmaz. Hem doğru, hem yanlış. Prostat bezinize vermiş olduğunuz bir hasar(sık mastürbasyon, idrar tutma kaynaklı reflü, herhangi bir travma) sonrası oluşan yara, irritasyon bu kez flora bakterilerin konağı haline gelir. Dolayısıyla Enfeksiyonel bir belirteç var ise ilk ve tek yol antibiyoterapidir. Duyarlı antibiyotikleri alırsınız, lökositi sabitlersiniz. Hem psikolojiniz rahatlar o kağıtta lökosit nadir yazısını görünce hem organ iyileşme sürecine geçer.
Özetle antibiyoterapi her tedavinin ana basamağıdır. Flora bakterisini yenersiniz, öldürürsünüz veya öldüremezsiniz artık orası hayat ve size bağlı. Kontrol altına her şekilde alırsınız, semptomları minimuma çekersiniz bu garanti.
Sonrasında adı geçen takviyelerle bir süreç yürütürsünüz, uzun dönemlik faydası olur veya umarım ki tamamen kurtulursunuz.
- Psikolojik bir takım problemler ( OKB, Anksiyete, Panik Atak, Uyku apnesi vs. ) bu tarz durumlar istemsiz şekilde Pelvik kaslarınızı kasmanızı sağlar. Farkına varmazsınız, vücudun bir yanıtıdır. Burada kasılan kaslar sırasıyla makat, bağırsaklar, mide, sindirim her şeyi etkiler. Hoş geldin kabızlık, hoş geldin fissür, hemoroid, ibs.
- Uzun oturma / Hareketsiz yaşam alışkanlıkları: Ofis çalışanları, uzun yol şoförleri.
Not: Prostatit kaynağı kesin olarak zaten bulunmamıştır. Forumun örneklemi ve benim tecrübelerim yukarıdaki gibi.
1- Enfeksiyonel süreçte üzerinize düşeni yaptınız
- Kültür / Lökosit / PCR test metotları
- Duyarlı / Ampirik / Anti-inflamatuvar tedavi.
Ardından gelecek olan tüm lökosit kontrol, kültür kontrol testleri sizin için artıdır. Kontrolün kötüsü olmaz( Kadir abi )
2- Semptomlar büyük oranda hafifledi veya devam ediyor ancak şiddetli bir yanmanız yok.
Kalan semptomlarınız:
- Peniste çekilme
- Erektil Disfonksiyon
- Erken boşalma
- Makat - Makat çevresi ağrı.
- Penis - testis - testis çevresi ağrı.
- Batma hissi
- İdrar tam boşaltamama hissi
- Kesik / Çatallı idrar
- Peniste hissizlik / Soğukluk
Temeli Enfeksiyonel biobelirteçler için uygun tedavi alındıysa inflamasyonun devamlılığıdır.
(Bknz: viewtopic.php?p=128667#p128667 )
3- İnflamatuvar sürecin gerileyip doku onarımı evresi:
Semptomların çoğu artık kalmamıştır. Nadiren gelip giden, veya orta şiddette ereksiyon veya idrar problemleri - Pelvik kaslarda nahoş gerginlik / batma ve idrar debi şikayetleri. Devam eden kabızlık veya ibs problemleri.
Bu süreçte bağışıklık sistemine yüklenmelisiniz. Takviyelere devam etmeli ve bağışıklık için ne gerekiyorsa yapmalısınız.
Yakın zamanda yine kullandığım ve devam ettiğim Allicin Max bu konuda gerçekten halsizlik, yorgunluk, kırgınlık ve bağışıklığa bulunmaz bir nimet. Ek olarak tabi Kadir abimin bilgileri doğrultusunda ve kaynaklarda yazanlar doğrultusunda bakteri, virüs, parazite karşı son derece kanıtlanmış ölçüde etkili.
Son olarak doku onarımı için işe yaramış olan ve esasen tırnak / saç takviyesi olan dertli arkadaşın kullandığı Cececap. Son evrede yaranın üstünü kapatmanızda içeriğinde kollajen ve hyulorunic asit ile katkı sağlıyor. Bu süreçte Pelvik gevşetmelerde yapılırsa sonuç mükemmel olacaktır.
Pelvik gevşetme egzersizleri;
Bana göre en başarılı program Mike’ın egzersizleri. DCT4Health üyeliği olan biri olarak söylüyorum. Burdan birçok arkadaşla da üyeliğimi paylaşmıştım. Linkini paylaşacağım egzersizler tek videoda en etkili, efektif egzersizler. İmkanı olan sabah akşam yapsın. Tabi step by step tüm adımları tamamlayıp bu noktaya geldikten sonra (!)
https://youtu.be/J6tueuGlo1Q
Açıklama:
Prostatit tedavisi de güç, yönetmesi de güç bir hastalıktır. Ne büyük şanstır ki Kadir abi zamanında bu yolda yürümüş ve bizlere bilgilerini sunmuştur, sunmaktadır. Öğrendiğim ve edindiğim tecrübe ve bilgilerde kendisinin emeği büyüktür. Yukarıda yazdığım hiçbir şey kesin ifadelerle belirtilse de bu hastalık özelinde bir kesinlik belirtmez. Tamamı edindiğim bilgi ve tecrübelerdir. Ben bu hastalık hakkında bir şey bilmiyorum, biliyorum diyen yalan söyler.
Tecrübesi vardır, sana tutar bir diğerine tutmaz.
Ben faydalı olmak adına dilim döndüğünce konuyu özetlemeye çalıştım. Antibiyoterapi, anti inflamatuvar tedavi ile fizik tedavi hiçbir zaman kıyaslanacak kulvarlar değildir.
Kök neden neyse ve siz bu hastalığın hangi aşamasındaysanız ona göre ilerlersiniz. Enfeksiyon vücutta varken, bez cayır cayır yanarken burada Pelvik egzersiz şöyle böyle diyene itibar etmeyin.
Pelvik egzersiz önemli, gerekli. Ancak yerine ve amacına uygun şekilde kullanıldıkça sizi bir adım ileri taşır. Ana tedaviler yerine lütfen lütfen lütfen koymayın. Geçmişinde 800 torba ilaç kullanıp 3 seans fizyo alıp iyi olunca her şey boş fizyo al coş edalarına kanmayın.
Paranızı, vaktinizi, psikolojinizi ve beslenmesinizi doğru yönetin, yönetelim.
Herkese acil şifalar, hastalığın bu zorlayıcı şartlarına rağmen peygamber sabrına sahip olmalarını diliyorum.