ÖZELLİKLE EREKSİYON SORUNU OLANLAR OKUSUN

prostat iltihabının cinsellik üzerindeki olumsuz etkilerini ve tedavi yöntemlerini bu başlık altında paylaşabilirsiniz.
Cevapla
svmq
Mesajlar: 108
Kayıt: 29.08.2017 - 14:01
Şehir: Ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

ÖZELLİKLE EREKSİYON SORUNU OLANLAR OKUSUN

Mesaj gönderen svmq »

Arkadaşlar herkese selam, öncelikle bir çoğumuzda ereksiyon,erken boşalma gibi problemler bu hastalıkla ortaya çıktı. Bunun sonucunda olumsuz deneyimler sonucunda da bir çoğumuzda akabinde anksiyetede oluştu.
Ve kendimizi denemek için daha çok porno ve masturbasyon batağına saplandık.Forumda Kadir abi,Fenerlim124 ve Allameicihan perhiz yaparak iyileşti.Ben bunu hem hasarlı organın depreşmemesi ve beyin ödül sisteminin sağlıklı olması sonucundan dolayı kaynaklandığını düşünüyorum. Çoğu sorunu iyileşipte ereksiyon, erken boşalma ve anksiyetesi olan arkadaşlar için ekşi sözlükte yazılmış bir yazıyı paylaşmak istedim.Umarım bir çoğunuz bu yazıyı inceleyerek şifa bulabilir. Üşenmeyin, okuyun! Size çok şey katacağından eminim.


EKŞİ SÖZLÜKTEKİ YAZI

Önemli edit: öncelikle tekrardan olumlu olumsuz tüm mesajlar için teşekkür ederim. herkesin bir şekilde bağlantılı olduğu bir konu olmasaydı bu kadar mesaj almazdım. fakat mesajlarda gördüğüm birkaç şeye toplu cevap vermem gerekiyor;

ben doktor ya da psikolog değilim. bunun altını şiddetle çizmek isterim. kendimi dün geceden beri haydar dümen gibi hissetmeye başladım. saçlarım uzadı, bıyıklarım beyazlaştı. şaka bir yana, bu araştırmayı kendi amatör çabamla internetteki yabancı makaleleri tarayarak yaptım ki kaynak bölümünde verdim bunları. art niyet arayan arkadaşlar olmuş, zahmet edip kaynaklara baksınlar. ancak ben bu tepkileri doğal karşılıyorum çünkü ülkemizde pornografi ve zararlı bilinmiyor. en azından insanlara bir bilinç kazandırdıysam ne mutlu bana.

son olarak; pornografi düşmanı ilan edildim buna eyvallah ama cinsellik düşmanı ilan edilmem tam bir fecaat. "bir zevkimiz vardı onun da içine ettin abartı yorumlarınla" diyenler var. hayattan aldığı zevki pornografiye indiren sizlersiniz. cinselliğe salt pornografi muamelesi yapanlar da. cinsel hayatı mahveden pornografinin ta kendisi. buyrun kaynaklar:
https://www.psychologytoday.com/blog/al ... ts-bad-..x
https://markmanson.net/pornography-can- ... r-..x-life
http://www.businessinsider.com/porn-rui ... fe-2011-10

edit: hayrına özet ekledim en aşağıya, ancak kesinlikle tavsiye etmiyorum. yavaş yavaş okuyun arkadaşlar bir şey kaybetsiniz.

edit 2: sizlerden gelen sayısız destek mesajından sonra, söz verdiğim gibi iyileşme sürecindeki insanların gözlemlerini de ekledim. edit 1'den hemen önceki kısımda yani normal yazının devamında.

pornografi bağımlılığından kurtulma rehberi:

çağımızın vebası olup, genç dimağlarımızı iliklerine kadar sömüren, insanımızı abazanlaştırıp, piksel sevdalısı haline getiren bu illetten kurtulma rehberidir. yazıyı olabildiğince kısa ve öz tutmaya çalıştım. baştan sona soluklana soluklana, özümsenerek okunursa faydalı olacağı kanısındayım. yer yer bilimsel bir dil hakim olsa da, vakanın vahametini kavrama açısından elzemdir.

öncelikle çok meşhur bir deneyle başlamak istiyorum. yine bir deney ve yine fareler. bir eril fare sürekli aynı dişi fare ile çiftleştirilir ve eril farenin çiftleşmelerdeki boşalma süresinin giderek arttığı, hatta bir süre sonra erkek farenin johnny sins’e evrildiği, dakikalarca performans gösterdiği gözleniyor. (1dk-16dk)

bir sonraki aşamada ise, bu eril faremiz, her çiftleşmede farklı bir dişi fareyle izdivaç eder. bir önceki aşamada performansı sürekli artan fare, deneyin bu aşamasında hemen hemen aynı boşalma(ejakülasyon) dakikasında kalır ve dişi farelere rezil-rüsva olur. (1dk-3dk)

eril fare, aynı dişi ile çiftleştikçe giderek azalan miktarda dopamin üretmeye başlar fakat dişi fare değiştirildiği an, eril faredeki dopamin tavan yapar. işte bütün memelilerdeki bu vakaya coolidge effect diyoruz. aynı deney, dişi fareler ve dişi memeliler için de geçerlidir. bu yazı boyunca erkek odaklı yazacağım fakat mevzu kadınlar için de birebir aynıdır.

dopamin demişken hemen dopaminden bahsedeyim. dopamin, bir başka deyişle, bağımlılık molekülü, genlerimize hizmet etmek için bizi motive etmeye yarayan hormondur. dopamin salgısı, novelty dediğimiz “yeniliklerle” dalgalanmalar gösterir. yeni bir kalem aldığımız zaman içimizde oluşan yazma hissinde, vizyona giren filme gitme isteğimizde, iphone’un son modeli çıktığında değiştirme arzusu hissetmemizin nedeni hep bu hormondur.

novelty ise fare deneyindeki yeniliktir. porno izleyen bir insan 10 saniye sekreter pornosu izledikten sonra başka bir sekme açıp, o sekmede de hemşire pornosu izlemeye devam etmesi, yenilik arzusundandır. dopamin yeni olanda artmaktadır. porno izlerken firefox’u, chorme’u sekme manyağı yapıp pornodan pornoya atlamamızın temel nedeni, her yenilikte dopamin seviyemizin artmasıdır. fare deneyinde, eril farenin sürekli yeni bir dişi fareyle çiftleştirilmesinde olduğu gibi.

dopamin hormonu, ödül döngüsü dediğimiz, adını pavlov’un köpeği deneyiyle duymuş olduğumuz mekanizmayı tetikler. ivan pavlov, köpeğine her et verişinde zil çalmaktadır. bir süre sonra et getirmeden sadece zil çaldığında da köpeğin ağzının sulandığı gözlemler. ödül döngüsü, bağımlılıklarımıza giden yoldaki duraklardan bir başkasıdır. peki, ödül nedir? köpek için et iken, insan için yiyecek, seks, aşk, arkadaşlık veya novelty olabilir.

pornografi ve dopamin ilişkisini irdeleyecek olursak; hayatımızın her parçasına giren internet ile porno ve pornografik novelty sadece bir tık ötededir. gerçi türkiye’de porno siteleri yasak olduğu için 2-3 tık diyelim biz ona.*gülücük bu kolay erişilebilirlik, ödül döngümüzü dengesizleştiren etmen oluyor çünkü porno sitelerindeki uçsuz bucaksız porno envanteri bizlere limitsiz “yenilikler” sunuyor.

asian, stocking, big tits, lesbian, office, secretary ve sair.

peki, bu ödül döngümüzü doyuran limitsiz yenilikler karşısında, bu çarkın dönmesine hiç karşı koymaya çalışmamış bir beyin, bir süre sonra ne hale gelir? yani canı her istediğinde porno izleyen birey, nereye evrilir? cevap veriyorum; porno bağımlılığını en nihayetinde kabullenme veya cinsel şartlanma.

öncelikle şunu bir kabul edelim; porno bağımlılığı ile seks bağımlılığı birbirinden tamamen farklı. porno bağımlığı internet bağımlılığıdır ve ekrandaki piksel piksel olan çıplaklığa olan bağımlılıktır. seks bağımlılığı ise gerçektir, dokunabilirsin, karşılıklı duygu iletişimi vardır.

insanoğlu bazen şöyle bir yanılgıya düşüyor; “bağımlılık sadece madde bağımlılığı ile gerçekleşir”. ancak rakamlar bize tam tersini söylüyor; amerika’da alkol ve madde bağımlılığı yüzde 10-15 iken, ödül döngüsü ile vuku bulan ve yukarda da bahsettiğim listede bulunan “yiyecek(ödül döngüsünü işleten) tüketim dengesizliği”, amerikan halkının yüzde 75’ini normalden fazla kilolu ve yüzde 35’ini de obez yapıyor. bu arada yeri gelmişken hemen ifade edeyim, geçtiğimiz ay içerisinde obezite hastalık kategorisine alındı. ne alaka demeyin, dengesiz yiyecek tüketimi de çok ciddi başka bir bağımlılıktır. ancak konumuz bu değil.

dengesiz yiyecek tüketimi örneğinde olduğu gibi pornografiye de genlerimizin evrimsel amaçla meylettiği ödül döngüsü mekanizmasıyla bağımlı hale geliniyor ve bu da pornografiyi madde bağımlılığından daha potansiyelli bir bağımlılık olarak karşımıza çıkarıyor.

ihtiyacımızdan fazla tüketme bağımlılığı ise, doyma hissinden sonra, doyma sürecinde yemek yerken aldığımız hazzı(dopaminal) arama ihtiyacından kaynaklanıyor ve bizleri daha fazla tüketmeye yöneltiyor. gelişmiş ülkelerdeki zenginlik, herkesin tüketim delisi haline gelmesi ve rakamlarda da görüldüğü gibi her 4 kişiden 3’ünün “fazlası” olmasına neden oluyor. yiyeceğe rahatça erişen insan hep daha fazlasını tüketmek istiyor. ancak biliyoruz ki afrika ülkelerinde böyle bir ihtimal yok. erişemeyen insan “kilolu” olamıyor, bağımlılığa yakalanmamış oluyor. durum pornografide de aynı. mouse’un tek tıkıyla arzuladığı çıplaklığı karşısında görebiliyor, erişebiliyor.

“genlerimizden gelen, dölleme ve tüketme “hırsı”, canlıların en öncelikli içgüdülerindedir.”

insanoğlunun dölleme hırsı, aynı anda onlarca iki boyutlu, vamp, azgın hatunu bir arada karşısında görünce zirve yapıyor ve hepsini döllemeye çalışıyor. herif ekrandaki dövmeli, iri göğüslü, uzun bacaklı taş hatunla neslini devam ettirmek istiyor. içgüdüsel olarak en uygun anne adayını döllemek için porno sitelerinde fink atlıyor. ancak eli boş dönüyor.*gülücük protein kaybına mı üzülelim yoksa beynine verdiği zarara mı?

gelin birazcık da pornografinin yukarda bahsettiğimiz sistemleri kullanarak, beynimize nasıl zarar verdiğini detaylandırarak görelim.

hassaslaşma: geçmişte ödül döngümüzle aldığımız hazlar beynimizde kilit anılara olan hassaslığımızı arttırıyor ve hep hatırdaki hazza yöneltiyor. bunun bir sonraki adımı ise, hatırdaki anıyı geçmişte nasıl elde etmiş olmamızdır. yani porno sitesinde “lesbian teacher at school” diye aratıp, karşınıza gelen pornoyu izlediğiniz zaman aldığınız haz, bir sonraki deneyimlerinizde de elde etmek istediğiniz hedeftir. hal böyle olunca bir sonraki deneyiminiz de aynı keyword’lerle oluyor. fetişliğe giden yol bu mekanizma ile gerçekleşiyor.

alışkanlığı edinme safhasında ise karşımıza delta fosb proteini çıkıyor. pornografiyle beraber dönmeye başlayan ödül mekanizması, delta fosb birikmesine neden oluyor. ancak bu birikme, madde bağımlılığında gerçekleşmiyor çünkü madde bağımlılığında uyuşturan madde direkt rol alıyor ve ödül mekanizması kullanılmıyor. bir başka deyişle, madde bağımlılığında uyuşturan maddenin beyne yaptığı etki ile delta fosb birikiminin porno bağımlılığında beyinde oluşturduğu sonuçlar benzer kapılara çıkmakta.

delta fosb, ödül döngüsü devam ederken bizleri ödül döngüsünün devam etmesi gerektiğine motive ediyor. buna binge mekanizması deniyor. binge mekanizması memelilere evrimsel avantajlar kazandıran bir mekanizmadır. bir aslanı örnek alacak olursak, kaç günde bir geyik denk getirebiliyor ki? ancak yakaladığında bütün bir geyiği halletmesi gerekiyor. iste bu noktada binge devreye giriyor ve aslanın bütün bir geyiği bitirebilmesini sağlıyor. fırsatlar nadir ve tek parça ise bu mekanizma kusursuz işliyor.

binge’e pornografi açısından bakacak olursak durum vahim. insan internet sayesinde gerçek hayatta hiç denk getiremeyeceği güzellikte birçok hatunla/erkekle sanal cima eyliyor. yetmiyor aynı anda 10 tane farklı porno açıp hepsiyle halvete girmeye çalışıyor. dev göğüslü, jartiyerli öğretmenler, hemşireler, sekreterler internet sayesinde ekranının içinde. beyin doğası gereği bu büyük pastaya saldırıyor. ancak olay burada kalmıyor. çünkü istediği her an ulaşabiliyor pornoya. bir tilki belki haftada bir kez geyik leşi denk getirebilirken, azgın erkeğimiz her gün kate upton seviyesindeki kadınlarla sanal seks yapıyor ve binge mekanizmasını alt-üst ediyor.

aşırı üretim delta fosb proteini, porno izleme ve mastürbasyon eylemi sırasında kullanılan sinir bağlantılarını düzenleyip, bu güzergâhı(sinir hattı) güçlendirmeye neden oluyor. böylelikle bir süre sonra sistem otomatikleşiyor, bir başka değişle bağımlılık safhasına çıkıyor. öyle ki bu işlem sırasında oturan imgeler bizi porno izlemeye tahrik ediyor. örnek verecek olursak; jartiyer giymiş bir kadının pornosu imgeleştiğinde, sokakta gördüğümüz jartiyerli bir kadın`:evet her gün sokakta jartiyerli kadına denk geliyorum` ile kolayca bu sistemi uyarıyor ve bilinçaltımıza porno izleme ve mastürbasyon yapma isteği aşılıyor. aynen pavlov’un köpeği deneyinde olduğu gibi. zil çalınıyor ve köpeğin ağzı sulanıyor.*gülücük

duyarsızlaşma: dopamin, dopamin resöptörlerini ve ödül döngüsünü daha duyarsız hale getirerek alınan hazzı azaltıyor ve dopamine daha bağımlı hale geliyor çünkü daha fazla dopamin istiyor sistem, eski hazza ulaşabilmek için bu da giderek körleşen kısır bir döngüye neden oluyor.

hassaslaşmanın götürüsü olarak artan porno izleme neticesinde sinir sistemi dopamin bombardımanına tutulmuş oluyor. bir süre sonra sistem duyarsızlaşmaya başlayınca sistem dopamin miktarını attırmaya yöneliyor. sistem kilitleniyor. beyne ve sinir sistemine dışardaki başka hiçbir şey ilgi çekici gelmiyor. vücut bu sanal döllemeye odaklandığından gerçek hayattaki kadın-erkek ilişkisi ikinci plana düşüyor. duyarsızlaşma, beynin porno bağımlılığı ile bağlantılı imge bulabilmek için ultra aktif bir hal almasına neden oluyor. sistem düşük dopamin sinyali nedeniyle bir türlü tatmin olamaz hale geliyor.

hassaslaşma ve duyarsızlaşma, bağımlılıkların temelini oluşturmaktadır.

düzenli porno izleyicileri, ilk izledikleri pornolardaki tadı alabilmek için farklı arayışlara girerler. şaşırtıcı, farklı, yasak ve hatta korkunçlu videolara kayma eğilimi taşırlar. öyle ki, çıplak popo resimleriyle başlamış bir porno kariyeri, tecavüz videoları izleyerek mastürbasyon yapar hale gelebilir. porno sitelerindeki akla-hayale gelmeyecek kategorilerin nedeni, porno bağımlılarının zamanla farklı arayışlara girme içgüdülerinden kaynaklanır. şu anda sıçmalı, osurmalı, parmaklamalı, anırmalı, oyuncaklı videolarla tatmin oluyorsanız, yani seks tadınız değiştiyse, beyniniz o yöne kayarak tatmin aramış ve beyniniz de değişmiştir.

muhtasar: aşırı tüketim(porno)---> dopamin ---> delta fosb ve binge bozuklukları ---> bağımlılık.

aşırı tüketim porno ne kadardır? bu sorunun cevabı ile kaç el kumar oynayınca kumar bağımlısı olunur sorusunun cevabı aynı.

bağımlılık nedir? çoğumuz sadece kimyasalların bağımlılık yapacağına inanır ve porno izleme tutkusunun bir bağımlılık olmadığını söyler. ancak nörolojistler tam tersini söylemekte. çok farklı alandaki, çok farklı “şeylerin” bağımlılık yapabileceği vakidir. internetin yayınlaşmasıyla beraber internet bağımlılığı başlığı altında birçok bilimsel araştırma yapıldı ancak ilk başlarda porno bağımlılığı, internet bağımlılığı başlığı altında spesifize edilmedi. hatırlarsınız vakti zamanında internet bağımlılığıyla beraber gelen asosyalleşme konusu işlenirdi. acaba internete bakmadan ne kadar durabilirim gibisinden. bizden her şeyiyle minimum 10 sene önde giden amerika’da şu anda porno bağımlılığı işlenmektedir. daha bize tam olarak uğramamış olması şaşırtıcı değildir. ancak bizler biliyoruz ki, eskiden bağımlılık olarak addetmediğimiz çoğu şeyin artık bağımlılık olduğunu kabul ediyoruz. (bilgisayar oyunları, kumar, abur-cubur tüketimi)

« Son Düzenleme: Aralık 23, 2016, 01:13:16 Gönderen: opyok

porno bağımlılığını özel yapan şeyler; 7/24 ulaşılabilir olması, bedava olması, tek kişilik olması, sınırsız çeşitlilik, kolay erişim, porno tüketiminde bir sınır olmaması(yiyecek ve madde bağımlılığında farklı), aşırı tüketimde tiksinmeye yol açmaması(bu da yiyecekten ve madde bağımlılığından farklı çünkü 2 paket aile boyu lays yeseniz bile 3. de kesinlikle iğrenmeye başlarsınız)

düzenli porno kullanımı sonucunda oluşan semptomlar; erken boşalma, cinsel birleşim sırasında iktidarsızlık, çok mastürbasyon az zevk, artan sosyal tedirginlik, güvensizlik, karakter dışı davranışlar, dengesiz erekte, seks-mastürbasyon tat farkı, konsantrasyon eksikliği, yüksek tedirginlik, depresyon, beyin işlevlerinde yavaşlama ve gecikme. (hafıza geriliği, unutkanlık ve sair)

gördüğünüz gibi ilaç prospektüsüne döndü olay. bu sonuçların biri, ikisi, üçü kesinlikle baş göstermiştir ortalama bir porno-severde. peki, beynimizi ve ödül döngümüzü eski haline getirebilmek için ne yapmalıyız?

yenilenme süreci: bu yenilenme sürecinde uzak durulacaklar; porno, porno üzerine hayal kurmak, erotik hikâyeler, internette güzel gacı fotolarına bakmak ve sair. ta ki iyileşene kadar. bu süreci etkili ve kısa tutmak için mastürbasyonu “bu süreç boyunca” bırakmak bir metottur. zor bir yol, fakat etkili. ancak zorunlu değildir mastürbasyonu bırakabilmek. zafere giden yol çilelerle dolu. beyin dopamine o kadar bağımlı bir hale gelmiştir ki porno-severlerde, bu süreçte en küçük tetikleyici faktörler bile bu perhizi bozmanıza neden olabilir. yenilenme süreci irade ve kararlılık ister.

porno ve pornografik hayallerden kaçmak ana hedefimizken bu süreçte “gerçek” ilişkilerin, iyileşme sürecine olumlu etkileri olduğu saptanmıştır. elzem değildir fakat kız arkadaşı/erkek arkadaşı olan bireylerin bunu avantaja çevirmesi mümkün.

iyileşme sürecine girip, porno perhizi yapan bireylerin bazıları, yukarda saydığım semptomlara odaklanarak motive oldukları da vakidir. pornografi bağımlılığında en sık karşılaşılan semptomlarından biri olan iktidarsızlık(erectile dysfunction), porno severlerin iyileşmek için pornografiden uzak, çileli bir yenilenme dönemine katlanabilmelerine motive eden makul bir sebeptir.

bu dönem zarfında mastürbasyona ihtiyaç duydunuz anlar, bu ihtiyacın sizin gerçek libidonuzdan değil de bağımlılığınızdan ötürü olduğunu bilmelisiniz. piksele olan aşkınızdan dolayı, babafingonuz yarı erekte ya da erekte bile olmadığı zamanlar mastürbasyon yapma ihtiyacı hissedersiniz. işte bunlar hep bağımlılık. vücudunuz dopamin için yakarıyordur adeta.

pornografi ve mastürbasyon pavlov’un köpeği deneyindeki ağız sulanması ve zil sesi gibi bağlantılıdır. porno bağımlısı bir bireyde zili çalarsanız(pornografi) ağzı sulanır(mastürbasyon). zaman her şeyin ilacıdır diye boşuna demiyor büyüklerimiz. zaman içerisinde işlemeyen bu bağlantı zayıflayacaktır.

ayrıca tekrar etmekte fayda görüyorum; bu süreçte sadece pornoyu değil de yapay mastürbasyonu da bırakan bireylerin daha hızlı bir şekilde iyileştiği ilmen sabittir. pornoyu bırakan çoğu erkek başlangıçta yaptıkları mastürbasyondan zevk alamadıklarından şikâyetçi olur bunun da sebebi porno bağımlılığıdır. her yemekten sonra sigara içen bir kişi, sigarayı bıraktıktan sonra yediği yemeklerin doyurmadığından şikâyetçi olur. hatta bu nedenle sigarayı bırakanlarda, aşırı kilo alma gözlemlenir. aynı sebep-sonuç ilişkisini bu örnekte de görmekteyiz.

iyileşme süreci aslında bireyin kendisini ve beynini değiştirdiği bir dönemdir. bu çok da kolay değildir. porno izlememek çok basit bir işlemmiş gibi görünebilir fakat bağımlıysanız ciddi bir emek ister. iyileşme dönemine kararlı bir şekilde kendinizi hazırlayıp başladıktan sonra hiçbir nedenle porno izlememelisiniz. 5 saniyelik bir video bile. izlediğiniz herhangi bir pornografik öğe sürecin kötüye gitmesine sebep olur. bu nedenle pornografi ve ona giden bütün yolları kesin. öyle anlar olacaktır ki, eroini bitince krize giren bir madde bağımlısı gibi baktığınız her yeri meme ve vajina olarak görebilirsiniz. asla. son çareniz, son silahınız pornosuz mastürbasyon yapmak olmalıdır. mastürbasyon yapmak, sürecinize kara leke sürmeyeceği gibi kriz anlarında vücudunuzu sakinleştirmeniz için bir ara gazı olabilir. sorun yok. mastürbasyon değildir sizi bu hale getiren, pornografidir. bu iyileşme süreci anti-mastürbasyonik bir süreç değildir. beyninizi ve zihninizi kirleten pornografidir asıl düşman, bunu unutmayalım.

evli ya da kız/erkek arkadaşı olan bireyler bu süreçte daha dikkatli olmalılar. beyninize ilişkinizin gerçek olduğunu hissettirmelisiniz. dokunma, öpüşme, ten kokusu gibi pikselin veremedikleri, beyninizin farklı noktalardan uyarılmasına sebep olacağından yararlı olacaktır. fantezi dışı gerçek ilişkiler sağlıklıdır, bu yüzden eşi ya da sevgilisi olan bireyler yaşayacakları ilişkinin iyileşme sürecine kötü bir etki yapacağı gibi bir tedirginliğe kapılmamalıdır. dipnot: fantezi kelimesi yunanca bir kelimedir ve hayal kurmak anlamına gelir. ancak bu başlık altında kullandığım ve türkçede yaygın kullanım olarak farklı bir anlama sahiptir, hepinizin bildiği üzere.

birazcık da yenilenme sürecinin uzunluğundan bahsedecek olursak; her beyin farklı olduğundan kişiden kişiye değişmektedir. kimisinde 60 gün, kimisinde 90 gün. sayısal bir rakam vermekten ziyade, asıl üzerine düşünmemiz gereken “bende ne değişirse iyileştiğimi anlarım?” olmalıdır. hastaların iyileşme sürecindeki ve bitimindeki deneyim ve gözlemlerini de yazımın ilerleyen kısmında yazacağım fakat değişikliklerden kısaca bahsetmek isterim; arzularınızı kontrol edebilmek, gerçek ilişkilere yönelme ve gerçek ilişkilerden alınan hazzın artması öyle ki öpüşmelerinizde bile az ya da çok erekte olabilmek, sabah ereksiyonlarının artması(kötü gibi görünse de sağlık bir erkek alametidir), güne uyanırken daha iyi ruh haline sahip olmak, hayatın yaşamaya değer olduğunu hissetmek, zamansız ereksiyonların azalması, hafızada keskinlik, gerçek ilişkinin mastürbasyondan daha cazip gelmesi gibi belirtiler normalleşmeye başlandığının ipuçlarıdır.

bu kadar porno, pornografi demişken önemli bir noktanın altını çizmek isterim. beynimizin aslında pornodan çok da haberi yok. pornografi eroin gibi ödül döngüsünün “şahsen” içinde olmadığından dolaylı bir şemadan sisteme entegre olmakta. bu yüzden beynimizin pornografi ile direkt bir tanışıklığı yok. mesele, ödül döngümüz ile pornografinin neden olduğu dopamin salgısı arasında döndüğünden, beynimiz pornografiden bi’haber. bu yüzdendir ki, odaklanmamız gereken dopamin-ödül döngüsüdür. işte bu sistemin beline kürekle vurmamız gerekiyor. iyileşme süreci tamamen bununla alakalı sevgili dostlarım.

pornografik ve erotik videolar, chat odaları, facebook, youtube ve twitter gibi sitelerde size dopamin salgılatacak fotoğraf ve görüntüler, mastürbasyon yaparken fantezi kurmak(çünkü beyin için porno izlemek ile kafada fantezi kurmak arasında bir fark yok)(evet kuru kuruya mastürbasyon yapmalısınız, hayalsiz, en azından iyileşene kadar) ve erotik hikayeler okumak şiddetle kaçınıp, iyileşme döneminde asla ve kata bulaşmamanız gerekenlerdir.

işbu ödül döngüsünü işletip dopamin salgılatan porno bağlantılı sinir ağını kullanmayarak zaman içerisinde güçsüzleşmesini sağlayacağız. beynimizi yeniden yapılandıracağız. pornoya akan sistemimizdeki bağlantıları zaman içerisinde eritip, beynimizi değiştireceğiz.

tavsiyelere gelecek olursak; öncelikle pornografinin beyni nasıl ve ne şiddette etkilediğini ayrıca nasıl değiştirdiğini iyice özümsemelisiniz. yazımın bundan önceki kısımlarını okumanız yeterli olacaktır. tekrara girmiyorum.

kendinizi motive etmelisiniz. bu süreç sonunda hayatınızın eskisinden daha iyi olacağını unutmamalısınız. amerika’daki aynı hastalığa sahip insanların motivasyon toplantılarında olduğu gibi bu süreçle iyileşmiş başka insanların yorumlarını okumak da etkili olacaktır.

bilgisayarınızı ve telefonunuzu zararlı içeriklerden arındırın. pop-out sitelerdeki ya da içeriğini bilmediğiniz sitelerden fırlayan sakıncalı fotoğraflarla karşılaşmamak için filtre program kurabilirsiniz.

ödül döngünüzü sağlıklı yollarla işletip dopamin salgılatan başka aktivitelere yönelebilirsiniz. sağlıklı diyet, sosyalleşme, kitap okumak, spor, meditasyon(müslümansanız namaz kılmanızı tavsiye ederim) ve sair. detaylı bilgi için kaynaklar:

https://youtu.be/o4ujctdYJnQ
https://youtu.be/GXy__kBVq1M

bazı kaynaklarda, bu süreç zarfında enerjisini ve odaklanmasını gym ve spora aktaran insanların eskisinden daha çok verim aldıklarını okumuştum ancak bilimsel bir veri bulamadım. bulursam eklerim.

internetteki bu süreç üzerine oluşturulmuş form ve blog sitelerini takip edebilirsiniz;
http://www.yourbrainrebalanced.com/
http://www.nofap.in/
http://www.reddit.com/r/nofap/
http://www.no-porn.com/

varsa porno arşiviniz, geri dönüşümsüz silin. browser geçmişini temizleyin.

hayatınızı değiştirmek sizin elinizde.(sağ elinizde)*gülücük

şaka bir yana, kesinlikle denemeye değer. bunun garantisini ben şahsen sizlere veriyorum. neden fırsatınız varken daha sağlıklı bir birey olmayı denemiyorsunuz ki? neyse, daha fazla uzatıp gözlerinizi yormak istemem. aklınıza takılan sorularda bir yeşil uzaklıktayım.

çok düzenli olmasa da bu yazı sırasında kullandığım kaynakları sizinle paylaşayım;
www.youtube.com (ve geri kalan 5 partı)(Neo: buradaki video açılmıyor)
http://www.socioaffectiveneuroscipsycho ... 0767/29179
https://youtu.be/wSF82AwSDiU
http://yourbrainonporn.com/
http://www.doctoroz.com/videos/can-porn ... ction-pt-1
http://markchamberlainphd.blogspot.com/

--- iyileşme sürecindeki insanların gözlemleri ---

önemli not: bu bölümdeki gözlemleri ben kendi işkembemden uydurmadım. aşağıda kaynak verdim. bazıları gerçekten çok abartı gibi duruyor. placebo efekt olabilir. ancak bazı iyileşme alametleri çoğu insanda ortak görülmüş. umut tacirliği yapmak istemem, yukarda bahsettiğim semptomlar sizlerde porno kaynaklı olmayabilir. ama oladabilir. ciddi endişe duyuyorsanız profesyonel bir yardım alın ve doktorunuza başvurun.*resmiyete bak hele *ama bunu bana siz zorladınız

öncelikle pornografinin ne denli zararlı olduğunu kendisinin ted konuşmasında fark ettiğim gary wilson’un verdiği örnekle başlamak istiyorum ve bundan sonra kişilerin fikir ve görüşlerini birebir yazacağım. hemen vurgulamak isterim ki, iyileşme sürecinde herkeste gözlemlenen değişiklikler farklı olmakta. farklı insanlar birbirinde çok farklı olumlu geri dönüşler yaşadığını ifade etmekte. bu yüzden bana ilerde “bak bende bunlar gerçekleşmedi” demeyiniz.

pornografiyi hayatından çıkaralı 1 ay olmuş birisi: “kendimi bir sonraki sir isaac newton ya da leonardo da vinci gibi hissediyorum. yeni bir işe girdim, yeni bir piyano aldım. her gün fransızca çalışıyorum, çizim yapıyorum, programlama ile uğraşıyorum. öz güvenim tavan yapmış durumda. istediğim her kızla konuşabileceğimi hissediyorum.” (bu kişi okulu depresyon yüzünden 2,5 sene uzatmış birisi) (kaynak: gary wilson-the great porn experiment)

bundan sonraki yazacağım feedback'ler reuniting.info internet sitesinde bulunan, 157 sayfalık, her biri bir başka kişiye ait, iyileşme döneminde olan kişilerin kendi gözlemlerinden oluşan bir çalışmadır. isteyenlere indirme linkini atabilirim. direk link paylaşırsam, link patlayabilir. rastgele seçtiğim 7 farklı gözlemi türkçeye çevirdim, buyrun. edit: bunları uydurduğumu düşünenler olmuş, buyrun link, tam 157 sayfa yorum var.

“24 yaşındayım ve 16 yaşımdan beri mastürbasyon yapıyorum. sıklığı değişmekle beraber günde 7 defa yapmışlığım bile vardır. son zamanlarda mastürbasyondan sonra kendimi oldukça yorgun hissetmeye başlamıştım ve bu yüzden kolay uyumama yarıyordu. gary wilson’un ted konuşmasından sonra mastürbasyonu bırakmaya karar verdim. pornografi ve mastürbasyonu eş zamanlı bıraktım ve şu ana kadar fark ettiğim değişimleri sizinle paylaşmak isterim;

-sesim eskisinden daha erkeksi ve daha derinden çıkıyor.
-genel olarak kendimi daha iyi hissediyorum.
-diyaloglar sırasında kelimeler aklıma daha hızlı geliyor.
-gözlerimin altındaki siyah çizgiler azaldı. gözlerimi daha canlı ve daha sağlıklı hissediyorum. eskiden sabah güneşine karşı duyarlıydım, görünen o ki bu da azaldı.
-uykularım derinleşti ve uyandığımda daha dingin kalkıyorum.
-ereksiyonlarım çok daha güçlü.
-gün içerisinde kendimi daha enerjik hissediyorum.
-çok zeki biri olduğum söylenemez ancak eskisinden daha iyi bulmaca çözebiliyorum.”

“bugün 25. günüm ve kendimi harika hissediyorum. hava bulutlu olmasına rağmen güneşli bir gün gibi benim için. iş yerindeki herkes kafamın iyi olduğunu düşünüyor. hırsım ve isteğim geri döndü. her gün youporn’a girdiğim zamanlar geçici mutluluklar elde ediyordum. şimdi anlıyorum ne kadar ezikçe olduğunu. artık gerçek bir kadın istiyorum. bu kadar kısa bir sürede aldığım bu yol gerçekten inanılmaz. agresifliğim ve panik atağım daha kontrol edilebilir oldu. artık kadınlardan çekinmiyorum ve biriyle çıkabileceğimi biliyorum. geçmiş kötü bir rüya gibi. kendime gelmiş gibiyim…”

“8. haftam ve her günüm sosyal aktivitelerle dolu. insanlar beni davet ediyor ve ben insanları davet ediyorum. üniversitedeki ilk yılımdan beri ilk defa dışa dönük hissediyorum. hala tam olarak insanlarla konuşurken yaşadığım çekingenliği atamamış olsam da, azaldığını hissediyorum. kızlarla göz temasında bulunurken artık daha rahatım.”

“bugün pornosuz geçen 50. günüm. vücudum gayet sağlıklı. birkaç ay önce sıkıntısını yaşadığım iktidarsızlık ve zayıf boşalma problemim artık yok. pornografiden ve pornografik fantezilerden vazgeçmem sağlığım için büyük bir adımdı.”

“bugün 34. günüm ve devam etmekte. aniden baş gösteren cinsel isteğim artık daha kontrol edilebilir bir hal aldı. işimin dışında kendime vakit ayırıp özel şeylerle de ilgilenmeye başladım. dürüstçe söyleyebilir ki doğru yolda yürüyorum. artık kadınlara farklı açıdan baktığımı fark ettim. elbette hala seksi bir hatunu gördüğümde kafamı çeviriyorum fakat artık kadınlarda mini etek, memeden ziyade davranışsal özellikler ilgimi çekiyor. farklı tarzdaki kızlardan hoşlanır oldum. seksi kızlardan çok, bana karşı iyi davranan hoş kızlar, anlarsınız işte…”

“20. gün. sesim giderek seksileşiyor mu ne? sadece bir tahmin ama sesim artık daha derinden çıkıyor gibi. kendimi daha üretken hissediyorum ve zihnim daha temiz. forumlarda insanların yazdıkları doğruymuş. porno gerçekten de hayattan aldığımız zevki azaltıyormuş.”

“(pornosuz 3. ay, en son mastürbasyon 8 gün önce) sosyal iletişimim artık çok çok daha iyi. başkaları karşısında ne yapacağım ya da ne söyleyeceğim konusunda daha az paranoyağım. kızların benim hakkımda düşündükleri umurumda değil. artık onlar da insan gibi görünüyor. çok çekici insanlar. çok güzeller çoook.”

--- iyileşme sürecindeki insanların gözlemleri ---

edit 1: başlık altında entry'nin çok uzun olması nedeniyle yapılan geyik ve eleştiriler bir yana, bir hayli olumlu mesaj aldım. insanlara sadece fizyolojik zararları yok bu pornografinin, aynı zamanda psikolojik etkileri de var. günümüzde abazanlığın ve asosyalliğin tırmanmasının yegane sebeplerinden biridir pornografi. yazıda uzun uzun nedenleriyle açıkladım. yazının tamamını okuyup artık hayatında bir şeyleri değiştirmek istediğini söyleyen 5-6 kişi oldu, bana mesaj yoluyla ulaşan.

çok uzun olduğundan şikayet edip okumayan arkadaşlar için ne kadar etkili olur bilmiyorum ancak bir özet geçeyim. gerçi, pornografi zararlıdır, izlemeyin deyince kaç kişi önemser ki? insan en ince ayrıntısına kadar kavramalı. neyse, yine de yazayım.
red
Mesajlar: 1283
Kayıt: 08.10.2018 - 23:42
Şehir: izmir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: ÖZELLİKLE EREKSİYON SORUNU OLANLAR OKUSUN

Mesaj gönderen red »

bu yazı değerli bir yazı.
özellikle genç arkadaşlar porno izleyerek sık mastürbasyon yaparak cinsel duyarlılıklarını köreltmesinler.
mastürbasyonun bu hastalığa iyi gelmediği zaten malum.
gerçek bir bireyle ilişkinin yerini sanal ortam asla veremez.
gary wilsonun tedx konuşmasını, türkiyede verdiği konferansı youtube'dan izlemenizi öneririm.
batı toplumlarında yapılan araştırmalarda özellikle genç nesilde bu porno ve mast. bağımlılığının erektil disfonksiyondan kronik yorgunluğuna, dikkat eksikliğine, asosyalliğe pek çok etkisi gözlemlenmiş, bilimsel çalışmalarda..
paylaşım için teşekkürler sayın svmq..
hepten

Re: ÖZELLİKLE EREKSİYON SORUNU OLANLAR OKUSUN

Mesaj gönderen hepten »

yapcak bişey yok...
ergenlikte aralıksız 17 18 saat izliyordum...
dün 8 saat izleyebildim şükürler olsun.
yılmak yok hep birlikte başaracağız...
herseyiyiolucak
Mesajlar: 55
Kayıt: 27.11.2020 - 00:02
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2020
Yaş: 25

Re: ÖZELLİKLE EREKSİYON SORUNU OLANLAR OKUSUN

Mesaj gönderen herseyiyiolucak »

Güzel paylaşım teşekkürler
Cevapla